Bazen her şeyin ters gittiğini düşündüğünüz ya da istediğiniz şeyin siz vazgeçtiğiniz anda gerçekleşmesi size de oluyor mu? Hani sınav için bir sürü yere çalışmışsınızdır ama atladığınız tek bir konudan soru çıkar, bir şeyi satın almayı çok istersiniz ama üretimi biter ya da yeni aldığınız beyaz kazağınıza ilk gün bir şey dökülür. İşte bu tam olarak Murphy Kanunları. Murphy Kanunları, Amerikalı mühendis Edward A. Murphy, jr. tarafından, başarısızlıklar ve hata kaynaklarının karmaşık sistemlerde incelenmesi üzerine ortaya konan özdeyişlerdir. Temeli ise ‘’eğer bir işi halletmek için birden çok olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar doğuracaksa o zaman bu olasılık gerçekleşecektir” sözüne dayanmaktadır.
Determinizm evrenin kusursuz bir düzen ve denge içinde olduğunu belirtir ki bizde inancımız gereği doğada ve evrende her şeyin mükemmel bir düzen içinde olduğunu kabul ediyoruz. Peki o zaman bu kadar düzen içerisinde neden olumsuz ihtimal, kaos bizi bulur?
Her şeyin düzen içerisinde olduğunu söyleyen determinizm olduğu gibi birde her şeyin rastgelelik ve bir düzensizlik içinde olduğunu belirten entropi vardır. Bu kuram evrende kendi haline, doğal şartlara bırakılan tüm sistemlerin, zamanla doğru orantılı olarak düzensizliğe dağınıklığa ve bozulmaya doğru gideceğini ispatlamaktadır. Yani canlılar yaşlanır ve ölür, otomobiller paslanır ve evrendeki düzensizlik artar gibi.
Konumuza dönecek olursak şöyle bir ikilem ortaya çıkıyor. Bir yanda çok düzenli bir dünya diğer tarafta düzensizliğe yol alan dünya. Aslında bu ikilemde aynı anda yaşıyoruz ve her ikisinin hayatımıza etkisi yarı yarıya denebilir. Sonuç olarak sürekli olumsuz şeyler yaşamıyor, sürekli düzensiz ve rastgele sonuçlar almıyoruz. Ama aynı şey diğer durum içinde geçerli. Sürekli olumlu şeyler yaşamıyoruz. Ama Murphy Kanunlarına göre kaos düzene göre daha baskındır. Yani yeni aldığınız beyaz kazağı giydiğinizde üzerine bir şey dökülme ihtimali dökülmeme ihtimaline göre daha fazla, sınavda çalıştığınız onca konu arasında çalışmadığınız konunun çıkması daha büyük olasılık gibi. Yani bir şekilde o olumsuzluk gelip sizi bulacaktır. Murphy ise bu olumsuzluklara esprili bir şekilde yaklaşmış ve kanunlarla birlikte bizi de rahatlatmayı başarmıştır. Başımıza olumsuz bir durum geldiğinde bunu Murphy Kanunlarına dayandırıp mantıklı açıklamaların var olduğunu bilmek hepimizi rahatlatıyor diyebiliriz.
Bu aslında biraz da bakış açımızla alakalı. İnsan doğası gereği olumsuzluğa daha yatkın olduğu için olumsuz bir durum hemen gözümüze çarpar ve ‘’ hep beni bulur zaten’’ ya da ‘’çok başarısızım bir işi beceremiyorum’’ gibi cümleler kurmaya başlarız hemen. Olumlu bir durum karşısında ise sanki bu olağan bir durummuş gibi tepki vermeyiz. Halbuki olumsuz durumlarda kendimize daha az yüklenip olumlu durumlarda ise kendimizi tebrik etmeyi öğrenirsek olaylara daha eğlenceli ve olumlu bakabilmeyi öğreniriz gibime geliyor. Elbette her şeyi olumlu görmeye çalışmaktan ya da diğer bir deyişle ‘’polyannacılık’’tan bahsetmiyorum. Sadece olaylar karşısında kendinize güzel ve saygılı davranmaya çalıştığınız zaman olumsuz ihtimaler gelse bile bununla nasıl başa çıkacağınızı ve nasıl karşılayacağınızı öğrenmiş olursunuz. Aslında Murphy’nin de yapmış olduğu şey tam olarak buydu. Murphy’de karamsarlığa düşüp ‘’her şey olumsuz gidiyor’’ deseydi muhtemelen bizim şuan olumsuzluğumuzu dayandıracağımız ve kendimizi psikolojik olarak rahatlatacağımız kanunlar olmayacaktı. Ama o tüm olumsuzluklara gülmeyi ve dalga geçercesine kanunlarını yapmayı tercih etti.
Bazı Murphy Özdeyişleri
- Çözülen her problem yeni problemler yaratır.
- Sinemada sıranın tam da ortasında oturanlar salona en son girerler.
- Bozuk bir alet tamire geldiğinde kesinlikle çalışır.
- Bir eliniz doluyken kapıyı açmanız gerekirse, anahtarınız mutlaka dolu elinizin bulunduğu taraftaki cebinizdedir.
- Kaybettiğiniz bir şeyi ancak onun yerine yenisini aldığınızda bulabilirsiniz.
- Ta ki siz diğer şeride geçinceye kadar, diğer şeritte trafik hep daha açıktır.
- Kıyafetinizin şıklığı ile üzerinize çamur sıçratan aracın büyüklüğü arasında ciddi bir ilişki vardır.
- Aradığınız bir şeyi en başından değil en sonundan aramaya başlayın.
- Anlattığın bir şeyin dinlenme ihtimali, anlatma isteğinle ters orantılıdır.
Gördüğünüz gibi hep ters giden bir şeyler mutlaka vardır ve hep olacaktır. Ama unutmayın önemli olan bakış açınızla birlikte hayatınızı ve sonuçlarını kontrol etmek sizin elinizde.
Yorumlar