sabahttin ali - hüseyin nihal atsız

Pandemi döneminde en çok ilgi gören kitapların hikayelerine devam ediyoruz. Bu günkü konuğumuz Sabahattin Ali nin 2. Yayımlanan romanı : İçimizdeki Şeytan

İçimizdeki Şeytanın hikayesi şişman ve kumral bağa gözlüklü haylaz bir felsefe öğrencisi olan Ömer in alelâde aşkını anlatıyor .Ömer Macide yi vapurda tesadüfen görüyor ve tutuluyor. Vapurdan inerken kızı takip ediyor yanında akrabası Emine Teyzeye rastlıyor. Sonrasında Macide ile de akraba olduğunu öğreniyor . Macide İstanbul a konservatuvarda okumaya gelmiş, Ömer ile ortak akrabaları Emine Teyze nin evinde kalıyor. Sonradan gelişen olaylar sonucunda bu evden ayrılıyor ve Ömer ile evleniyor.

Ömer çok sıradan olaylardan çok farklı hikayeler çıkaran duygusal ve mistik bir karakter.Çok uç noktalarda bir boşluğun içinde. Onun için bu amaca hizmet etmeyen ve onu meşgul eden işin ve okulun hiçbir önemi yok. Günlerini kendini tanımaya ve anlamlandırma ile geçiriyor ve arkadaşı Nihat ile aylak aylak geziyor. Nihat zayıf ,ufak tefek, soluk yüzlü bir delikanlı . Ömer e göre biraz daha realist ve milliyetperver .Okul ile ilişkisi Ömer den farksız. Mecmua okumaya ve yazı yazmaya hevesli . Ömer ile beraber dönemin milliyetperver gazetecileri İsmet Şerif , Profesör Hikmet ve “Tatar Suratlı Herif” gibi isimlerle oturup kalkıyor. Onların yazdığı mecmuaları okuyor ve neşrediyor. Onlarla belirli toplantılara katılıyor. Kitabın ileri bölümlerine dek bu birliktelik sürüyor . Sonrasında Ömer ruhsal bir buhran yaşayıp yalnızlaşıyor.

H. Nihâl Atsız ı Rahatsız Eden Ne ?

Baş karakterimiz Ömer in romanda dalga geçtiği fikirlerin milliyetçi ağırlıklı olması, tasvir edilen kahramanların kendisiyle ve eşrâfındaki gazetecilerle benzeşmesi H. Nihâl’i çileden çıkardı. Romanı okur okumaz kolları sıvadı “İçimizdeki Şeytanlar “ makalesini kaleme aldı. Sabahattin Ali ye ateş püskürdü. Romanda anlatılar adeta şuan ki hayatının yansıması gibiydi. Atsız’a göre, romandaki Profesör Hikmet, dönemin komünizm karşıtı tarihçisi Mükrimin Halil; İsmet Şerif Peyami Safa, “Tatar suratlı herif” ise Profesör Zeki Velidi veya Abdülkadir İnan idi. Peki Atsız neye dayanarak göre böyle bir şey söylüyor ? “Tatar suratlı herif” için romandan Ömer ‘in ağzından aldığımız alıntı ile Zeki Velidi Togan’ ın hayatındaki fevkalâde benzerlikten yola çıkarsak Atsız ın hiç de boşuna sızlanmadığını görürüz.

Onu yakından tanıyan biri, umumi harpten sonra dünyanın muhtelif yerlerinde teşekkül eden ve birkaç ay ya da birkaç sene sonra batan küçük ve uydurma devletlerden birinde reislik, yahut nazırlık yaptığını ve o zamandan beri sergüzeştler içinde burada dolaştığını anlatmıştı.”

İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN YKY YAYINLARI SYF 150

Kitabın içinde yalnızca anlık bir görüntüde yer alan bu karakterin bu kadar spesifik bir biçimde geçmesi Zeki Velidi Togan ın 1917’de yaşanan devrimin ardından Rusya’da yaşayan Türk halklarının örgütlenmesi ve özgür olması için mücadele etmiş, bu çabaları yeni kurulan Sovyetler Birliği tarafından bastırılınca Türkiye’ye dönmüş olması Sabahattin Alinin romandaki yaptığı açıklama ve betimlemenin aslında vazıh bir atıf ve tenkit içerdiğini gözler önüne sermektedir.

Amacım İçimizdeki Şeytan kitabının verdiği edebi zevk ve keyfin yanında arka planında neler barındırdığını göstermekti.

Barış Özcan ın İçimizdeki Şeytan kitabı ile ilgili videosu

Başka yazılarda buluşmak dileğiyle esen kalın.

Kürk Mantolu Madonna