Amerika’nın Tarihi,
Dünyada varlığını sürdüren her ulusun bir var olma hikayesi vardır. Kimi uluslar çok zorlu şartlar altında medeniyetlerini yükseltmiştir, kimi uluslar ise dünyaya zulüm ve savaştan başka bir şey getirmemiştir. Bu yazımızda sizlere dünyaya zulüm ve savaş getirmiş bir ulusun, Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluş hikayesinden bahsedeceğim.
Tarih Mayıs 1610 Delaware isimli bir gemi bilinmeyen yeni dünyaya, yani Amerika kıtasına 2 ay süren bir yolculuk başlatmıştır. Senelerdir maddi durumlarından ötürü İngiltere’de yaşam ve hukuk mücadelesi veren asiler bu durumdan kurtulmak rahat bir yaşam sürmek istemektedirler. Bu istek ve arzuları kendilerini hiç bilinmedik topraklara götürecek, günümüzün Amerika Birleşik Devletleri’nin temelini oluşturacaktır.
2 aylık bir süreden sonra Amerika kıtasına ulaşan asiler Coulomb’tan 100 sene sonra bu kıtaya ayak basan ilk insanlardır bu nedenle oraya göç etmek hala tehlikelidir. Amerika’da ilk koloninin (Virginia’nın) kurulduğu sırada Amerika’da yerliler hakimdi. Başta yerlilere hiç karışmayan asiler, bir yerli kabilenin kendileri ile müttefik olmasını teklif etmiştir. Kurulan bu müttefikte yerlilerle iş birliği yapan asiler, müttefiklerinin düşmanı olan başka bir kabileyi bir gece baskınıyla katletmiştir. Bu geceden itibaren Kızılderili katliamları resmen başlamış oldu. İngiltere’ye yani kendi vatanlarına başkaldırarak Amerika kıtasına kaçan asiler ilk yıllarındaki zorlu şartlar dolayısı ile yamyamlık yapmış ve kendi kolonilerindeki insanları yemişlerdir.
Amerika’nın zenginleşmesi
Amerika Kıtası’nın el değmemiş olması sayesinde petrol, altın, elmas gibi değerli madenleri keşfetmeleri; köstebek yününe zenginlerin talebinin çok olması nedeni ile her bir Amerikalı ciddi servetler kazanmıştır. Elmas, altın gibi değerli madeni bulmayanlar ise maden çevrelerinde kürek, yemek, giysi satın kısa zamanda onlarda ciddi servetler kazanmışlardır. Daha sonrada Güney Amerika’nın iklimi dolayısı ile pamuk yetiştiriciliği patlama yapmış, Kuzey Amerika ise sanayide büyük gelişmeler kaydetmiştir. Bu kazanılan servetlerin üstüne dönemin İngiliz hükümeti kolonilerinden daha fazla vergi almak istemektedir. Buna yanaşmayan asi koloniler ciddi bir silahlanma ile İngiltere ile savaşa girmek üzeredir. İngilizlere karşı tek olan koloniler daha sonra Hollandalı, Almanyalı ve Fransalı kolonilerin bölgeye gelmesi ile güç kazanmışlardır. (Günümüzde New York olarak bilinen şehrin o dönemde Hollandalıların çok yaşadığı yer olması nedeniyle New Amsterdam adını almıştı.)
George Washington
Diğer ülkelerin kolonileri ile beraber savaşan Asiler, George Washington komutanlığında bir milis ordusu kurmuştur. George Washington daha önce Avrupa’nın hiç bilmediği bir savaş tekniği geliştirerek sayıca profesyonel İngiliz Askerlerinden az olmalarına rağmen kesin zafer kazanmışlardır. Washington, Amerika’nın balta girmemiş ormanlarını avantaja çevirerek gerilla taktiğini kullanmıştır. Bu taktik sayesinde İngiliz Askerlerindeki en yüksek rütbeli askerleri öldürerek İngiliz askerlerini başsız bırakmıştır. İngiliz Askerleri meydan muharebelerine göre yetiştirilmiş askerler olduğu için gerilla taktiği karşısında adeta şaşkına dönmüşlerdir. Kazanılan bu mutlak zafer sonrasında Amerika’nın Bağımsızlığının önü açılmış oldu.
Barış, insan hakları ve eşitlik bildirgesi ile kurulan Amerika Birleşik Devletleri çok kısa süre içerisinde Afrika kıtasından getirdiği siyahileri köle olarak kullanmışlardır. Köleliğin yayıldığı Güney Amerika’ya kıyasla Kuzey Amerika, köleliğe sıcak bakmıyor bu olayı Amerika’nın kara lekesi olarak değerlendiriyorlardı fakat ne olduysa kısa süre içerisinde Kuzey Amerika’da yayınladığı bir bildirge ile Güney Amerika’dan, Kuzey Amerika’ya kaçan kölelerin sahiplerine iade edilmesi söz konusu olmuştur.
Giderek kuruluş felsefesinden kopan Amerika, Teksas’ı, Meksika’dan hukuka aykırı bir şekilde almış ve bir daha geri vermemiştir. Daha sonra 1. Ve 2. Dünya savaşlarının ikisinde de savaşın sonuna doğru kazanan tarafın yanında olarak bir nevi kendisinin Süper Güç olduğunu bir algı ile dünyaya açıklamıştır. Ardından sayabileceğimiz Vietnam Savaşı, Irak müdahalesi, Suriye müdahalesi, Libya müdahalesi gibi birçok insanlığa ve hukuka aykırı silahlı işgalleri söz konusu olmuştur.
Daha sayfalarca yazılacak olan Amerika’nın zalimliği, kuruluş felsefesine aykırılığı… şimdilik bu kadar yeter diyor, sizi daha fazla sıkmak istemiyoruz. Ama şunu asla unutmayınız ki Amerika asla masum bir ülke değildir. Demokrasi götürdüğü yerlere her zaman kan ve düşmanlık götürmüş, oradaki zenginlikleri alıp gitmiştir.
BONUS!!
Amerika’nın Tarihi
Yorumlar