Freud kendisinden şöyle söz eder: ‘Korkunç bir zeka… Onun yanına yaklaşan herkes, varlığının samimiyetinden ve uyumundan çok güçlü bir biçimde etkilenirdi; kadınlara özgü zaafların hiçbirinin hatta insani zaafların bile çoğunun onda bulunmadığını, yaşamı boyunca bunları aşmış olduğunu fark ederdi.’’

Lou Andreas-Salome ilk kadın psikanalist ve yazar. Petersburg’da 1861’de doğan Rus asıllı Salome, Zürich Üniversitesinde sanat tarihi ve teoloji okudu.

Viyana’daki psikanalistlerin arasında bile dikkatleri üzerine toplayan Salome, Nietzsche’nin aklını başından alacak derecede etkilemiştir onu. Evlilik teklifini reddetmiştir. Öyle ki hala Nietzsche’nin kadınlardan nefret etmesine sebep olan kadın olarak anılır. Irvın D. Yalom’un ”Nietzsche Ağladığında” romanında da bahsi geçen kadındır. Rilke’nin en duygusal şiirlerine ilham olmuş, Tolstoy ve Paul Ree’nin bile gönlünde uzun süre yer kaplamıştır.

Freud ile 50li yaşların başında yolları kesişir ve yaklaşık 20 yıl düzenli olarak mektuplaşırlar. Birbirlerinin birikimlerine ve düşüncelerine yoğun hayranlık beslerler. Mektuplardan birinde de Freud’a Nietzsche’den ilham alarak yazdığı şiir bulunur. Salome’nin kendisinin de şiir olarak tanımladığı tek şiiri budur ve kendi yaşamına yazmıştır.

Yaşam İlahisi

Gerçek bir dostun bir dostu sevdiği gibi
Bilmece yaşam, seviyorum seni
İster güleyim ister ağlayayım seninle,
İster hüzün getir bana ister neşe

Seni seviyorum, verdiğin acıyla da,
Yine de mecbursan beni yıkmaya
Bir dostun bağrından kopar gibi
Çekeceğim senden kendimi.

Tüm gücümle sarılıyorum sana!
İstersen yak beni, seni muamma
Kavganın en ateşli anında bile
Yalnızca inebilirsin daha derinlerime.

Var olmak! Ve düşünmek! Bin yıllarca
Daha sıkı sar beni kollarınla
Eğer bana vereceğin mutluluğun kalmadıysa
Olsun! Başka acıların var ya.

Bu hayranlık uzaktan sürüp giderken önemli olanın düşüncelerle ve ruhlarla yan yana olmak olduğunu düşünen Salome’yi çevresi için en ilgi çekici yapan unsurlardan biri de hayatına olan teslimiyeti ve korkusuzluğudur. Freud’un da bu hayranlığı dile getirmekte çekinmesi bundandır. Onun böyle parlak ve bağımsız oluşu Freud’u ürkütür ve zamanında bu hayranlıktan bahsetmediği için sonrasında pişmanlık duyduğunu dile getirir.

Salome psikolojiye merak saldıktan sonra Weimar Psiko-Analitik Kongresi’ne katıldı ve devamında psikolojiye ilgisini ve birikimini arttırdı. Dünyanın ilk kadın psikanalisti oldu. Bu kadar üretkenliğe elverişli ve dolu dolu bir çevrede Salome 15 roman ve tiyatro eleştirileri yazdı, birçok felsefi ve psikolojik çalışma yaptı. tBu yıllarda bile hala ilgi çekiciliğini koruyan Lou Andreas Salome’yi yaşarken merak etmemek elde değil…