Çay Ve Kahvenin Vücuttaki Etkileri

Çay ve Kahvenin Vücuttaki Etkileri

Çay, uzun yıllardır tüketilen, çay bitkisinin yapraklarının fabrikalarda işlenmesi sonucu elde edilerek suya geçen kısmının tüketildiği bir içecektir. Çay bitkisinin demlenerek suya geçen kısmında alkaloidlerden kafein, polifenollerden tanen pigmentleri ve aromatik esanslar vardır. Demlenme süresine göre bu ögelerin suya geçme oranı değişiklik göstermektedir.

Çay değişik türde ve miktarlar besin ögelerini içersede günlük kullanım miktarı çok az olduğundan beslenmeye bir katkısı yoktur. Ancak içerisine isteğe bağlı eklenen süt, şeker vb. besinlerin değeri hesaplanabilir.

Çay değişik türde ve miktarlar besin ögelerini içersede günlük kullanım miktarı çok az olduğundan beslenmeye bir katkısı yoktur. Ancak içerisine isteğe bağlı eklenen süt, şeker vb. besinlerin değeri hesaplanabilir.

Kahve tropik ülkelerde yetişen kahve ağaçlarının tohumlarından elde edilir. Bu tohumlar yıkanıp temizlenir ve kurutulur. Daha sonra özel tavalarda kavrulan tohumlarda tat veren aromatik bileşikler oluşarak karbonhidratlar karamelize olur. Bu karamelize olan karbonhidratlar karbondioksit, tanen, kafein ve lezzet verici aromatik esanslar ile kafeol kahveye özelliğini kazandırır. Kahvenin sahip olduğu uyarıcı özellikte kafeinden gelir. Çayda olduğu gibi içine süt veya şeker eklenmediği sürece kahvenin beslenme değeri yoktur denilebilir. Uyarıcı olduğu için yemek üzerine veya aralarda az miktarda alınabilir.

Tüketimi fazla olan içeceklerden çay ve kahvenin vücuttaki etkinlikleri şu şekildedir:

  • Çay ve kahvede bulunan kafein; diüretik, kas ve sinirleri uyarıcı, mide salgısını uyararak metabolik hızı arttırıcı etki göstermektedir. Yapılan araştırmalarda 8 mg/kg düzeyinde verilen kafeinin metabolik hızı %16 arttırdığı gözlenmiştir. Bir fincan kahvede ortalama 85 mg, bir bardak çayda ise 60 mg civarında kafein ve benzeri alkaloidler vardır. Kahve ve çayın normal tüketimiyle 4 mg/kg kafein alınabilmektedir.
  • Çay ve kahvedeki alkaloidler böbreklere etki ederek idrar atımını arttırırlar. Yine içerdikleri tanenler bağırsak hareketlerini azaltarak su kaybını önlerler. Ayrıca çay ve kahvede yoğun olarak bulunan potasyum diyarede (ishal) su kaybının yerine getirilmesine yardımcı olur.
  • Çayda bulunan polifenoller güçlü antioksidant kapasiteye sahip flavonoidler grubu içinde yer alır. Bu flavonoidlerin miktarı 100 g’da mg olarak yeşil çayda 40, siyah çayda ise 6 civarındadır. Çayla alınan flavonoidler bedenin antioksidant savunma sistemine katkıda bulunarak kanser ve kalp-damar hastalıklarından korunmamıza yardımcı olurlar.
  • Çay ve kahve, ishal ve bazı kronik hastalıklardan korunmada olumlu etkileri olsada bazı kişilerde kalp çarpıntısı, anemi, ülser ağrıları, osteoporosiz riskini arttırıcı gibi olumsuz etkileri de olabilmektedir. Bu tarz olumsuz etkilere yol açmamak için bireylerin tüketirken kendi durumlarına göre miktarını ayarlaması gerekir.
  • Tanen içeren çay ve kahve yiyeceklerden aldığımız demiri bağlayarak demir emilimini azaltır. Fakat yemekten bir saat sonra alınan çay ve kahve demir emilimini etkilemez.

Yararlanılan Kaynak

Çay Ve Kahvenin Vücuttaki Etkileri