Temel ihtiyaçlarımızın başında gelen beslenme, büyüme, gelişme ve sağlıklı bir şekilde yaşam sürdürebilmek için gerekli olan en temel faktördür.
Beslenme sadece karın doyurmak ya da açlığı gidermek için yapılan basit bir eylem değil, sağlıklı ve düzgün çalışan bir vücut yapısına sahip olmanın da temelinde yatan faktördür. Tüketilen besinler de bu yönden büyük önem taşımaktadır. Beslenmemizi oluşturan bu besinleri güvenilirlik, iyi kalite, sağlık ve hijyen gibi birçok yönden değerlendiririz. Bu kriterlere göre de besin seçimimizi yapıp günlük diyetimizi oluştururuz.
Yapılan birçok bilimsel araştırmada belirtildiği ve kanıtlandığı gibi her bireyin alması gereken besin ve besin öğesi miktarları farklıdır. Bu miktarlar kişinin yaşına, cinsiyetine, fiziksel aktivite düzeyine ve özel durumuna göre değişiklik göstermektedir. Kişilerin ihtiyacı olan bu enerji ve besin öğelerini belirleyip buna uygun bir beslenme planı oluşturan kişilerde diyetisyenlerdir.
Günümüzde teknoloji hayatımızın her alanında bulunmakta ve bilgiye erişebilirlik çok kolay olmaktadır. Her ne kadar bilgi erişimi kolay olsada bu bilginin doğruluğu ve güvenilirliği ne yazık ki çok az. Hemen hemen her alanda binlerce örneği olan bu bilgi kirliliğinin birçok örneği de beslenme alanında bulunmaktadır. Özellikle çağımızın hastalığı olan obezitede, insanların hızlı kilo verme isteği üzerine sağlık açısından etkisi göz ardı edilip ortaya atılmış birçok yanlış bilgi vardır. Bununla birlikte piyasada bulunan, mucizevi diye tanıtılan ama insan sağlığını tehlikeye atan çaylar, karışımlar, detoks suları ve tarifler vardır. Her açıdan ele alınıp oluşturulan ve başarılı bir şekilde uygulanan diyet tedavisiyle mümkün olan kilo alma, kilo verme, sağlığını koruma ya da iyileştirme olayı, yanlış yönlendirme ve bilgilendirme ile geri dönüşü olmayan sağlık problemlerine yol açabilmektedir.
Kilo vermek yalnızca tartıda görülen rakamların gitgide azalmasını sağlamak değildir. Eğer öyle olmuş olsaydı biz diyetisyenler için herhangi bir görev tanımı yapılmaz ve ayrıca böyle bir mesleğe gereksinim de duyulmazdı. Kilo kaybı, kişinin yaşını, cinsiyetini, sağlık sorunlarını, kan parametrelerini, fiziksel aktivite düzeyini, sosyo ekonomik durumunu, beslenme alışkanlıklarını gözeterek diyetisyen tarafından o kişiye uygun bir diyet planlaması ile sağlanır. Çeşitli kürler, zayıflama çayları, detoks suları ve benzerlerini kullanarak daha hızlı bu kilo kaybını yaşamak mümkündür. Fakat göz ardı edilen en büyük noktalardan biri de şudur ki; doğru beslenme alışkanlığı kazanmak.
Ömrümüzün sonuna kadar, sadece kilo vermek için bir bitkiyi, karışımı veya kürü tüketemeyiz. Yine sürekli olarak ‘yasaklı yiyecekler’ diye adlandırdığımız, paketli gıdaları, abur cuburları, pastayı, böreği, çöreği hiç tüketmemezlik yapamayız. İşte beslenme alışkanlığı kazanmanın önemi de burada devreye giriyor. Zevk alarak tüketmediğimiz o birçok farklı karışımın yerine, kendimize kilo vermek için yasakladığımız bütün yiyecekleri tüketerek kilo verebileceğimizi öğrenmek. Bir diyetisyen size sadece diyet yazmaz aynı zamanda hangi gıdayı, ne zaman, nasıl, ne şekilde, ne kadar tüketmeniz gerektiği hakkında da beslenme eğitimi verir. Böylece yemek hazırlama, pişirme ve tüketme alışkanlıklarınız yavaş yavaş değişerek istediğiniz kiloya ulaşır ve en önemlisi o kilonuzu korursunuz. Çünkü bireysel durumunuza göre doğru bir beslenme alışkanlığı kazanmışsınızdır. Sonucunda da tereddütsüz daha sağlıklı bir vücuda sahip olmuş olursunuz.
Sağlıklı bireyler için kilo verme süreci, sağlık sorunu eşlik eden bireylere nazaran daha kolaydır. Çünkü her sağlık sorunu için farklı uygulanan beslenme tedavileri vardır. Kardiyovasküler hastalıklarda düşük kolesterollü, hipertansiyonda az tuzlu, çölyak hastalığında glutensiz beslenme gibi. Ömür boyu uygulanması gereken bu beslenme tedavileri ne kadar doğru uygulanırsa kişinin sosyal yaşantısına ve vücuduna o kadar olumlu yönde etkisi olur. Ağırlık kaybı için yanlış yöntemleri tavsiye eden, temelinde ticaret ve para kazanmak olan çeşitli ürünleri almasına teşvik eden, şu kadar zamanda şu kadar kilo kaybı adı altında çeşitli kürlerin uygulanmasını tavsiye eden kişi veya kişilerin atladığı, göz ardı ettiği ve bilmediği şey kişinin hayatına mal olabilecek sağlık sorunlarıdır. Her zaman dediğimiz gibi sağlıklı diyet uygulaması kişiye özeldir. Her birey için diyet listesi ayrı düzenlenir. Bu tarz genelleme yapılan ve herkeste aynı etkiyi göstermesi beklenen uygulamalar ilerde sağlık sorunlarına yol açabilir. Ya da var olan sağlık sorununu daha da kötüleştirebilir.
Ağırlık kazanımı, ağırlık kaybına göre daha az bir kesime hitap etsede günümüz dünyasında ‘zayıfsan güzelsin’ şeklinde dayatılan güzellik algısı nedeniyle yetişme çağındaki çocuklar veya bu algıyla hareket eden yetişkinler ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıyadırlar. Vücuda gerektiği kadar alınamayan enerji sonucu malnütrisyon, buna bağlı olarak yetersiz besin öğesi alımı sonucunda da vitamin-mineral yetersizlikleri ortaya çıkmaktadır. Bunlar en temelde oluşan, basit denebilecek fakat insan hayatını ciddi şekilde etkileyen sağlık sorunlarıdır. Sürekli yetersiz enerji alımı sonucu ve buna eşlik eden bazı davranışlarla birlikte ilerleyen dönemlerde bulimia nervoza, anoreksiya nervoza şeklinde adlandırılan yemek bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Bu yeme bozukluklarının bilinmesi ve tedaviye başlanması kişi için hayati derecede önem taşımaktadır.
Kendimize uygun, olması gereken zamanda ve miktarda tükettiğimiz her besin bizim için bir mucizedir. Ekstra bir mucize aramaya gerek yoktur.
Diyetisyen: Diyetisyen, Türkiye içinde faaliyet gösteren herhangi bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakülte veya Yüksekokulu- Beslenme ve Diyetetik Bölümünden, hazırlık sınıfı hariç en az 4 yıllık lisans diploması ile “Diyetisyen” Unvanı alarak mezun olmuş sağlık meslek mensubudur.
Diyetisyenlik: Diyetisyenlik, büyüme, gelişme ve ömür boyu tüm bireylerin sağlığının korunması, geliştirilmesi, yaşam kalitesinin arttırılması için beslenme biliminin ilkeleri doğrultusunda bireysel ve toplu beslenmenin plân ve programlarını düzenleyen; besin güvenliğinin sağlanmasında ve kalite sistemlerinin kurulmasında; besin ögesi, besin ve beslenmeden kaynaklanan sağlık sorunlarını araştıran, değerlendiren, çözüm yolları bulan; var olan besin kaynaklarının ekonomi ve sağlık kurallarına uygun olarak kullanılmasını sağlayan, besin denetimini yapan, bu konularda fizyolojik, psikolojik ve sosyal olarak sağlıklı yaşam biçimlerinin benimsenmesi amacıyla bireyi ve toplumu bilgilendiren, bilinçlendiren, doğuştan ve sonradan oluşan hastalıklar ve diğer özel durumlarda tıbbî ve cerrahî tedavilere uygun, doğal ve tedavi edici besinlerin bileşimlerine, besinlerin besinlerle ve/veya ilaçlarla etkileşimlerine göre diyet programı plânlayan, bireylere verilecek olan oral, enteral ve parenteral beslenme ürünlerinin seçiminde, hazırlanmasında, uygulamalarında ve yukarıda sözü edilen tüm beslenme girişimlerinde eğitim veren, eğitim programlarını plânlayan, uygulatan ve izleyen sağlık meslek alanıdır.
TÜRKİYE DİYETİSYENLER DERNEĞİ TÜZÜĞÜ
Yorumlar